Sepet
Şeker, beyinde zevk ve ödülle ilişkilendirilen bir nörotransmitter olan dopaminin salınımını tetikler. Bu tepki, beynin doğal ödül sisteminin bir parçasıdır ve şeker tüketimini keyifli bir deneyim haline getirebilir. Şekerin tatlı tadı aynı zamanda beyindeki opioid reseptörlerini aktive ederek hafif bir coşku yaratır.
Her ne kadar lezzetli olsa da tüketim miktarına dikkat edilmezse şeker, sağlık için tehdit oluşturabilir. Vücutta hücresel düzeyde bile önemli hasarlara neden olabilir. Metabolik dengenin bozulmasına ve çeşitli sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına yol açabilir.
Şekerin Zararları Nelerdir?
Şeker, dengeli bir beslenmenin parçası olarak az miktarda tüketildiğinde sorun teşkil etmese de aşırı tüketimi ciddi sağlık risklerine yol açarak, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı olumsuz etkileyebilir. İşte yüksek şeker tüketiminin başlıca zararları:
Kilo Alımı ve Obezite
Şekerli yiyecek ve içecekler açlık hissini arttırarak kalori alımını yükseltir ve kilo alımını kolaylaştırır. Şekerli içecekleri düzenli tüketen kişilerin, obezite ve tip 2 diyabet gibi hastalıklara yakalanma riski daha yüksektir.
Tip 2 Diyabet
Şeker açısından zengin beslenme, tip 2 diyabetin gelişmesinde önemli bir rol oynayan insülin direncine yol açabilir. Aşırı şeker tüketimi zamanla pankreasın aşırı çalışmasına neden olarak kan şekerinin yükselmesine ve diyabetin başlamasına yol açar.
Kalp Hastalığı
Fazla şeker, yüksek tansiyon, iltihaplanma ve trigliserid seviyelerinin yükselmesine sebep olabilir. Bu faktörlerin hepsi kalp-damar sorunları için risk faktörüdür. Fazla miktarda ilave şeker tüketen kişilerin, şeker alımını sınırlayanlara kıyasla kalp hastalığından ölme olasılığı iki kat daha fazladır.
Ağız Sağlığı Sorunları
Şekerin vücuda zararları içinde ağız sağlığı sorunları da yer alır. Ağızdaki bakteriler şekerden beslenerek diş minesini aşındıran asitler üretir. Şekerli yiyecek ve içeceklerin düzenli olarak tüketilmesi diş problemleri riskini önemli ölçüde artırır.
Bilişsel Gerileme ve Zihinsel Sağlık
Yüksek şeker tüketimi, zihinsel fonksiyonların bozulması ve depresyon, anksiyete gibi zihinsel sağlık sorunlarının riskini artırmakla ilişkilendirilir. Şeker tüketimi, kan şekerinde dalgalanmalara yol açarak zamanla ruh halinde dengesizliklere ve bilişsel bozulmalara neden olabilir.
Böbrek Hasarı
Yüksek kan şekeri seviyeleri, böbreklerde bulunan hassas kan damarlarına zarar vererek, kanın etkin bir şekilde filtrelenmesini engeller.
Glikasyon ve Kolajen Hasarı
Şekerin cilde zararları içerisinde yer alan en önemli etkilerinden biri “glikasyon” adı verilen bir süreçtir. Kan şekeriniz yüksek olduğunda, glikoz molekülleri kolajen ve elastin gibi proteinlere bağlanarak Gelişmiş Glikasyon Son Ürünleri (AGE'ler) oluşturur. Bu süreç, söz konusu proteinleri daha sert ve kırılgan hale getirerek cildin elastikiyet ve sıkılığını kaybetmesine yol açar. Kırışıklıklar ve sarkmalar daha belirgin hale gelir ve erken yaşlanmaya katkıda bulunur.
Şekerin Bağışıklığa Zararları Nelerdir?
Beyaz Kan Hücrelerinin Aktivitesinin Bastırılması
Yüksek şeker, enfeksiyonlarla mücadele için kritik öneme sahip olan beyaz kan hücrelerinin işlevlerini zayıflatabilir. Konu hakkında henüz yeterli miktarda araştırma olmasa da araştırmacılar şekerin hücrelerin patojenleri etkili bir şekilde yok etme yeteneklerini azaltabileceği düşüncesinden yola çıkarak çalışmalar yapmaktadır. Bu baskılanma, vücudu enfeksiyonlara ve hastalıklara karşı daha savunmasız hale getirebilir.
İltihaplanmanın Teşviki
“Şekerin zararları nedir?” sorusunun cevaplarından biri de vücutta iltihaplanma riskini artırmasıdır. Kronik iltihap, bağışıklık sisteminin baskılanmasına neden olarak vücudun enfeksiyonlarla savaşmasını zorlaştırır. Yüksek şeker seviyeleri, uzun vadede bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açabilen pro-inflamatuar moleküllerin üretimini kolaylaştırır.
Bağırsak Mikrobiyotasının Bozulması
Bağışıklık sistemi bağırsaklarla doğrudan bağlantılıdır. Aşırı şeker tüketimi, bağırsak bakterilerinin dengesini bozarak faydalı bakteriler yerine zararlı bakterilerin çoğalmasına yol açar. Bu dengesizlik, bağışıklık tepkilerini zayıflatabilir ve metabolik sendrom gibi bağışıklık sistemini daha da zayıflatan durumları teşvik edebilir.
Şekeri Bırakmanın Faydaları Nelerdir?
Kilo Kontrolü
Şeker, yüksek kalorili ve düşük besin değerli olduğu için kilo alımına katkıda bulunur. Kalıcı kilo kontrolü için şekeri azaltmak en önemli kriterlerden birisidir.
Kan Şekeri Düzenlemesi
Özellikle diyabet hastaları için şekersiz beslenme, kan şekerini dengelemeye yardımcı olur.
Enerji Seviyelerini Dengeleme
Şeker, enerji seviyelerinde iniş çıkışlara neden olur. Şekersiz beslenme, daha istikrarlı bir enerji seviyesi sağlar.
Cilt Sağlığı
Şeker, ciltte iltihaplanmaya ve erken yaşlanmaya neden olabilir. Şekersiz beslenmek, daha sağlıklı bir cilt yapısı sağlar.
Diş Sağlığı
Şeker, diş çürüğünün başlıca nedenlerinden biridir. Şekersiz beslenmek, diş sağlığınızı korur.
Zihinsel Sağlık
Şeker, zihinsel berraklığı ve ruh halini etkileyebilir. Şekersiz beslenmek, daha iyi bir zihinsel sağlığa katkıda bulunabilir.
Bağışıklık Sistemi
Şekersiz beslenmek, bağışıklık sistemini güçlendirir. Şeker tüketimini azaltmak haricinde, bağışıklık sistemini güçlendirmek adına sağlıklı beslenme ve spor gibi hayat tarzı değişiklikleri de önerilir. Bağışıklık sistemi nasıl güçlendirilir öğrenmek için konu ile ilgili içeriğimizi okuyabilirsiniz.
Şeker Tüketimi Nasıl ve Ne Kadar Olmalıdır?
Amerikan Kalp Derneği (AHA), çoğu yetişkin kadın için günlük şeker alımını 100 kaloriden (yaklaşık 6 çay kaşığı) az, erkekler içinse 150 kaloriden (yaklaşık 9 çay kaşığı) az tutmayı önermektedir. AHA, 2-18 yaş arası çocuklar için ise günlük şeker alımını 6 çay kaşığı veya 24 gramın altında tutmayı tavsiye eder.
Şeker tüketimini azaltmak için beslenme değerlerine bakarak, gazlı içecekler gibi şekerli içecekleri meyve ile tatlandırılmış su, şekersiz maden suyu veya süt ile değiştirmek, tatlıları, tatlı yemekleri ve şekerli atıştırmalıkları sınırlayıp, özlemleri taze meyve ile gidermek, şeker içeriğini kontrol edebilmek için daha fazla ev yapımı yemek hazırlayıp işlenmemiş, tam gıdalar kullanmak önerilir. Kademeli olarak değişiklik yapmak ve sağlıklı alternatifler bulmak, şeker alımını önerilen seviyelere sınırlandırmaya yardımcı olabilir. Örneğin, ketojenik tatlı çeşitleri, yüksek şekerin zararları ile mücadele ederken vücudun tatlı ihtiyacını gidermede iyi bir seçenektir.