Sepet
Proteinler insan vücudunun ihtiyaç duyduğu ve bazıları bünyede sentezlenemediği için mutlaka dışarıdan alınması gereken önemli beslenme unsurlarından biridir. Büyüme ve gelişme dönemleri başta olmak üzere hücre onarımı ve kas gelişimi gibi pek çok vücut fonksiyonu proteinler olmaksızın gerçekleştirilemez. Bu sebeple sağlıklı bir yaşam için vazgeçilmez bir yeri vardır. Tüm beslenme modellerinde günlük olarak alınması gereken protein içeriğine dikkat edilmeli ve diyet programları günlük alınması gereken protein miktarını karşılayacak şekilde düzenlenmelidir.
Amino asit olarak adlandırılan yapı taşından oluşan proteinler hem hayvansal hem de bitkisel kökenli olabilmektedir. Özellikle hayvansal kökenli proteinlerde bulunan ve esansiyel amino asit olarak adlandırılan bileşikler, insan vücudunda sentezlenmesi mümkün olmayan ve yaşamsal açıdan hayati fonksiyonlara sahip besin grubu olarak özel öneme sahiptir. Pek çok kaynak protein kelimesinin Latince kökeninin yani proteus’un Türkçe karşılığı olarak “azotlu öge” terimini kullanır.
Özellikle kilo verme döneminde yeterli ve kaliteli protein tüketimi kas kaybını önleyerek metabolizma hızının korunmasını sağlar. Bu sebeple kilo verme döneminde protein tüketimi son derece önemlidir. Sağlıklı bireylerin günlük ortalama ideal kg başına 1-1.2 g protein alması önerilmektedir. Örneğin; 60 kg olan bir birey ideal kilosunda ise günlük ortalama 60-72 g protein alması gerekir.
Proteinli Besin Nedir?
Proteinli besinler veya proteinli gıdalar dendiğinde amino asit bazlı azotlu bileşiklerden oluştuğu ve besin değerleri yüksek yiyecekler anlaşılmalıdır. Yüksek proteinli gıdalar arasında hem bitkisel hem de hayvansal kökenli gıda maddeleri olabilir. Her birinin beslenme ve protein alımında önemli yeri vardır. Proteinlerin canlı organizmanın bütün hücre fonksiyonlarında özel bir rolü vardır ve eksikliğinde veya yetersiz alımında sağlık açısından önemli sorunların ortaya çıkması kaçınılmaz olmaktadır. İnsan gıdası olarak tüketilmeye uygun bitkisel ve hayvansal gıda maddeleri içerisinde protein bakımından yüksek içeriğe sahip olanlar proteinli besin olarak adlandırılır.
Proteinli Besin Çeşitleri Nelerdir?
“Proteinli besin çeşitleri nelerdir?” veya “Protein nelerde var?” şeklindeki sorular sıklıkla sorulur. Protein içeren besinler arasında bitkisel ve hayvansal kökenli çok sayıda seçenek bulunur. Bazılarını birbirinin yerine tüketmek mümkün olsa da protein içeren yiyecekler bütün çeşitleri ile tüketilmesi gereken beslenme unsurlarındandır. Her gıdadaki amino asit dizilişinin ve sağlayacağı yararın farklı olması bunun başlıca sebebidir.
Protein değeri yüksek besinler arasında et çeşitleri ile yumurta, süt ve süt ürünleri öne çıkar. Bu sebeple “Proteinli gıdalar nelerdir?” sorusunun cevabında genellikle hayvansal ürünler bulunur. Ancak bakliyatlar başta olmak üzere pek çok bitkisel protein kaynağı da bulunur. Bununla birlikte proteinli gıdalar listesi şu şekilde oluşturulabilir:
- Kırmızı et (dana, koyun, keçi etleri)
- Beyaz et (başta tavuk olmak üzere tüm kümes hayvanı etleri)
- Balık (deniz veya tatlı su balıklarının hepsi)
- Yumurta (bütün kümes hayvanı yumurtaları)
- Süt ve süt ürünleri (süt, peynir, yoğurt, ayran, kefir)
- Bakliyat çeşitleri (kuru fasulye, nohut, bakla, mercimek, soya fasulyesi vb.)
- Yağlı tohumlar ve kuru yemişler (kolza, keten tohumu, susam, çiya, ayçiçeği, yer fıstığı vb.)
- Tahıllar (buğday, pirinç, yulaf vb.)
- Yeşil sebzeler (ıspanak, brokoli, pancar vb.)
Proteinli Besinler (Gıdalar) Sağlıklı Mıdır?
Proteinli gıdalar, özel sağlık durumu dolayısıyla yasaklama söz konusu değilse, sağlıklıdır. Ayrıca sağlıklı olmasının yanında vücuda alınması zorunlu olan temel besin unsurları arasında bulunur. Varlığı ile sağladığı yararların yanı sıra eksikliğinde oldukça önemli sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Tüm canlı hücrelerin en önemli bileşenlerinden olan proteinler hücrelerin yenilenmesi bakımından çok değerlidir. Bu sebeple yaşamsal faaliyetlerde büyük rol oynar. Ancak maalesef yukarıda da belirtildiği gibi proteinlerin asıl kaynakları hayvansal gıdalardır. Hayvansal kaynaklı gıdalar ise yüksek oranda doymuş yağ içerir. Bu sebeple tüm ihtiyacımız olan proteini hayvansal kaynaklardan karşılamak fazla doymuş yağ tüketimine bağlı olarak uzun dönemde kalp-damar sağlığına zarar verebilir, kolesterol ve trigliserid gibi kan-yağ değerlerini yükseltebilir. Protein ihtiyacını hayvansal ve bitkisel kaynakları birlikte kullanarak karşılamak çok daha sağlıklı olacaktır.Son yıllarda yapılan çalışmalar özellikle whey ve bitkisel proteinlerin birlikte tüketiminin kilo verme sürecini desteklediğini göstermiştir.
Vücuttaki birçok kimyasal olayın gerçekleşmesinde önemli görevleri olan enzimlerin ve hormonların yapısında da protein bulunur. Hemoglobinin içeriğinde protein bulunması kanın bileşimi ve oksijen taşınması bakımından önemlidir. Vücutta asit-baz dengesinin sağlanmasına katkı sağlar. Ayrıca antikor oluşumunda oynadığı rol ile bağışıklık sistemi üzerine etki eder. Bütün bu işlevleri düşünüldüğünde proteinli gıdalar için sağlıklıdır demek yerinde olacaktır.
Proteinli Besin (Gıda) Tüketiminin Avantajları Nelerdir?
Proteinli yiyecekler tüketilmesi vücudun ihtiyaç duyduğu önemli bir besin maddesinin doğrudan alınması anlamına gelir. Canlı organizmaların hücre içi faaliyetleri dahil pek çok işlev protein alımına bağlıdır. Bu nedenle sağlıklı yaşam için vazgeçilmez bir besin elemanıdır. Ayrıca proteinlerin zayıflama etkisi dolayısıyla kilo vermek isteyenler yüksek kalorili karbonhidrat tüketmek yerine bol proteinli gıdalar tüketerek kilo vermekte avantaj elde edebilir.Kilo verme sürecinde proteinlerin avantajlarını aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz;
ü Sindirilirken vücuda en fazla enerji harcatan besin grubudur.
ü Yeterli protein alımı tokluk hissini artırır.
ü Kaliteli protein tüketimi abur-cubur yeme isteğini azaltır.
ü Yeterli protein tüketimi metabolizma hızını koruyarak geri kilo alımına engel olur.
Uzun süreli tokluk hissi vermesi proteinli gıdaların bir başka avantajdır. Termik etki olarak adlandırılan ve besinlerin sindirimi, emilimi ve oksidasyonu için harcanan enerji miktarı da kalori hesabında önemlidir. Protein bu bakımdan da avantajlı ürün grubunda yer alır. Sağlıklı bir kişinin günlük beslenmesinde makro besin unsurları denilen protein, karbonhidrat ve yağlar dengeli olarak yer almalıdır.
Proteinli Besin (Gıda) Tüketiminin Dezavantajları Nelerdir?
Özel bir diyet gerektiren hastalıkların olmadığı hallerde normal miktarda tüketilecek protein vücut için sorun teşkil etmez. Ancak aşırı tüketilmesi durumunda böbrekler ve karaciğer üzerinde olumsuz etkiler gözlenebilir. Günlük protein ihtiyacı yaşa ve yaşam tarzına göre değişiklik göstereceğinden buna uygun bir beslenme modelinin oluşturulması gerekir. Bu konuda uzman kişilerden destek alınması bilinçli bir beslenme için yararlı olacaktır.
Aşırı protein tüketimi sonucunda sindirim sisteminde bazı sorunların görülebildiğini gösteren araştırmalar mevcuttur. Bunar arasında gaz, kabızlık, yararlı bakteri florasında düşme eğilimi gibi problemler vardır. Yine bazı araştırmalar aşırı protein tüketimi ile böbrek hastalıkları, karaciğer hastalıkları ve hatta bazı kanser türleri arasında bağ kurmaktadır. Bu sebeple protein içerikli beslenme yararlı olmakla birlikte aşırı protein tüketiminden kaçınmak için beslenme uzmanı eşliğinde bir diyet program uygulanmalıdır.
Proteinli Besin (Gıda) Tüketiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Proteinli besinler tüketiminde, ihtiyacın çok üzerine çıkacak miktarlardan kaçınılması gerekir. Gut hastalığı gibi bazı hastalıklarda protein fazlalığında ataklar görülebilir. Bununla birlikte herhangi bir sağlık sorunu olmayan kişilerin günlük ortalama minimum 1-1.2 g protein tüketmeleri önerilmektedir. Kişinin fiziksel aktivite durumuna göre bu değer 1.8’lere kadar çıkarılabilir. Hızlı, kalıcı ve güvenli kilo vermek amacıyla önemli işlevler üstlenen SDM Kalibra Diyeti gıdaları whey, yumurta ve bitkisel proteinleri birlikte içerir. Ayrıca beslenme uzmanı eşliğinde kişinin boyu ve kilosuna göre ihtiyacı hesaplanarak tüketildiğinden diyet boyunca yeterli miktarda protein alınır. Böylece diye boyunca proteinin eksik alımına bağlı kas kaybı, metabolizmanın yavaşlaması gibi durumlar görülmez. Diyetin karbonhidrat içeriği de çok kısıtlı olduğundan proteinler kas kütlesi ve metabolizma hızını korurken, ketojenez sayesinde yağdan kilo kaybı desteklenir.